1 Şubat 2012 Çarşamba

Kitap - Nehirde Kayan Yıldızlar - Hakan Karahan



Kitaptan beğendiğim bir kaç alıntı;


Bölüm 15 Ziyaret syf. 191

...''Allah' tan başka tutanacak dal, evinden başka sığınacak mekan yok. Bunu keşfet diye bir yolculuk yapıyorsun hayatta. Bunu keşfedemezsen gerçekle barışamazsın. Bunların hepsi bir hazırlık. Seni, kendine sevk etmek için karşına çıkan hazırlıklar. İnsanın kalbinin huzuru başka bir coğrafyada, başka bir markada, başka bir insanda değil. Kendinde sadece. kendini tanırsan herkesi tanırsın. Sadece kendine dön, korkularını aşmaya çalış, ruhunla yüzleşmeye çalış. Bunu başaramazsan gerçeklerle barışamazsın. Aşka bel bağlayamazsın. Kendine dön. Aşk dört dörtlük de olsa, herşeyiyle sana hitap ediyor olsa da yine de ölümlüdür. Sana kendini iyi hissettirmeyi kuldan bekleme. Yoksa mutlu olamazsın.''...

...

syf. 196

...''Kanser kibirli insan hastalığıdır. Hücre kendini bir bok zanneder. Diğer hücrelerle bağdaşmaz. Ayırır kendini. Tamam mı? O yüzden her ne kadar mütevazıysan o kadar enerjin iyidir. Kendini ayrıştıramadığın için de kanser olmazsın. Bu ne yumurtanın sarısı ile ilgilidir ne vitaminin faydasıyla. Her gün sigara içip doksan yıl yaşayan adam da var, iki nefes çekip kanser olan da. Çağımız, insanları yalnızlaştırdığı için, kendiyle bütünleşmeye onları layık bulmadığı için''...diye devam ediyor.


-Ben bu görüşe %100 katılmasam da bir yandan bazı noktalarda haklı olduğunu düşünüyorum. Ailemde en sevdiklerim bu lanetle uğraştılar hatta en yakınlarımı bu Dünyadan kendimden çok büyük parçalar ile birlikte uğurladım. Neden dedim yıllarca neden hep bu soruyu sordum neden biz neden ben neden o? Fazla iyiydi bu Dünya için derler ya, ya da kimileri için fazla kötü. İşte aslında bu fazlalıklar yukarıdaki cümleye denk geliyor. Uyumsuzluğa... Ne fazla iyi ne fazla kötü olacaksın sadece uyumlu olacaksın. Su gibi kabın şeklini alacaksın ki ayrışmayasın...


syf:199

...''Hayat nehir gibi akıp gidiyorsa insanın da nehir üzerindeki yoldan onun hayatını tıkayan bütün büyük taşları kaldırması gerekiyor. Bu taşlardan bazıları anne ile baba. Herkesin anasıyla babasıyla problemi vardır. Kolay değil halletmek. Çünkü annen baban da kendi annesinden babasından ve atalarından gelen bir mirası taşıyor aslında. cennet annelerin babaların ayaklarının altında derler. Yani sen ancak annenle babanla hesaplaşmanı tamamlarsan huzura, sukünete erebiliyorsun.''...


syf:200

...''Hepimiz Dünya' ya ailemizi seçerek geliriz. Onlar aslında senin korkularını sana göstermek üzere sana programlanmış, sana yollanmış, sana yardımcı ruhlar. Bunu tayin edip geliyorsun bence bu Dünyaya. Annen baban aslında sana ayna tutuyor, sen de onlara ayna tutuyorsun. Babalar ve analar ne ekersen sana onu yansıtan, çocuklar ne gösterirsen onu sana gösteren şeyler. Onlarda kendini görmeye çalışaksın Aslında insanın bütün hesabı kendiyle. Annesiyle, babasıyla, çocuklarıyla değil, kendiyle. Bir düşün, annen baban sana neyi gösteriyor?''...


....

1 yorum:

gulsah dedi ki...

selam Esra, cok ilginc gorunuyor alıntılar, cok hosuma gitti, ozellikle kanserli olan cok düsündürücü. Koşarak alacağım kendisini.. kolay gelsin! Sagol oneri için.